İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da şüphelileri ortasında yer aldığı yolsuzluk soruşturmasını sürdürüyor.
Soruşturma kapsamında “suç örgütü yöneticiliği”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “ihaleye fesat karıştırma” üzere ağır suçlamaların yöneltildiği isimler, bir bir aktif pişmanlık imkanından yararlanıyor.
Bu doğrultuda, tutuklandıktan sonra 2 defa aktif pişmanlık kapsamında söz veren ve isimli denetim kaidesiyle tahliye edilen kuşkulu iş insanı Eyüp Subaşı’nın tabirine ulaşıldı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Teklifi kabul ettiğini aktaran Subaşı, “Akabinde Keleş, Beylikdüzü’ndeki bir seçim ofisinde beni Ekrem İmamoğlu ile tanıştırdı. İmamoğlu bu görüşmede bana, ‘Reklam işleriyle alakalı resmi ve gayriresmi tüm süreci Fatih Keleş’le yönetebilirsiniz.’ dedi. Bu süreçten sonra Keleş ile İmamoğlu’nun evvel Beylikdüzü Belediye Başkanlığı devrinde, sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı devrinde reklam işlerini yaptım.” dedi.
“İHALEYİ ALINCA CİROMUN YÜZDE 10’UNU NAKİT OLARAK ELDEN İSTEDİ”
Şüpheli Subaşı, 2019’daki seçimlerde de Keleş’i arayarak İmamoğlu’nun seçim çalışmaları ve reklam işlerini halledebileceğini söylediğini, Keleş’in de teklifi kabul ettiğini anlatarak, kelam konusu işleri yerine getirdiğini kaydetti.
İmamoğlu 2019’da İBB Başkanı seçildikten sonra şirketinin uzmanlık alanının açık hava ve öbür reklam mecraları olduğunu, bunlarla ilgili işleri yapabileceğini Fatih Keleş’e bildirdiğini tabir eden Subaşı, şunları anlattı:
“Fatih Keleş, bu teklifimi kabul etti ve üretim ihalesiyle alakalı iş için benden ciromun yüzde 10’unu elden ve nakit olarak talep etti. Ben de kabul ettim. Sonraki süreçte Keleş de beni Kültür AŞ’ye genel müdür olarak atanan Serdal Taşkın’a yönlendirdi.
Taşkın, üretimle alakalı ihale sürecini benim kazanacağım halde organize etti. Üretim olarak bahsetmiş olduğum bu ihalenin konusu, 1 yıl boyunca yapılacak dijital baskı, billboard, afiş ve belediye tanıtım bilgilendirme görselleridir.
“RÜŞVETTEN İMAMOĞLU’NUN BİLGİSİ VAR DENDİ”
Bu ihale 2020’nin başlarında yapıldı. İhale sürecinde yaptığımız ciroların hak ediş ve ödemelere tekabül eden kısmın yüzde 10’unu Genç Popülist Medya şirketinden nakit olarak çekip, Fatih Keleş’e Florya’da bulunan başkanlık konutundaki çalışma ofisinde kesim parça olmak üzere farklı tarihlerde toplamda 8-10 kere 5 milyon lira civarı parayı elden teslim ettim.
Gördüğüm kadarıyla bu ofis içerisinde rastgele bir kasa yoktu. Parayı oradaki bir dolaba koyardı yahut sırt çantasıyla götürürdü. Fatih Keleş, bana bu nakit para alımından şahsen Ekrem İmamoğlu’nun bilgisinin olduğunu söylerdi.”
“MURAT ONGUN, SANA ÖTEKİ İŞ VERMEYECEĞİZ DEDİ”
Şüpheli Subaşı, kelam konusu ihalenin mukavele mühletinin bitimine yakın tarihte, yeni ihale yapılıncaya kadar boşta kalacak mühlet için Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın’ın yönlendirmesiyle yan teklif bulmasının istendiğini anlatarak, “Bu müddet zarfındaki işler için Quara, Format Reklam ve Kabil Taşçı’nın ismini hatırlamadığım firmasından yan teklif temin ettik. 2020’nin altıncı ayında Taşkın, vazifesinden ayrıldıktan sonra reklam sürecini büsbütün Murat Ongun yönetti. Kültür AŞ. Genel Müdürlüğüne gelen Murat Abbas yalnızca kültür ve sanat işleriyle ilgilendi. Murat Ongun, reklam işlerini Emrah Bağdatlı ile tertip işlerini ise Barış Kılıç ile organize etti.” diye konuştu.
Murat Ongun’la 2020’de yeni süreci görüşmek için Ongun’un Saraçhane’deki ofisinde konuştuklarını aktaran Subaşı, sözüne şöyle devam etti:
“Bu görüşmede bana, ‘Eyüp Bey, yalnızca kendi yapımızı inşa edeceğiz, yeni devirde seninle çalışmayı düşünmüyoruz.’ dedi. Aldığım ihalelerle ilgili sorumluluklarımı yerine getirmemi, ayrıca bir iş vermeyeceğini söyledi. Üretimle alakalı bahsetmiş olduğum bu iş, sonraki süreçte İlbak ailesine ilişkin olan Büyük Baskı Merkezi (BBM) isimli şirkete verildi. Bu işin bu şirkete verilmesi sürecindeki münasebetler ve bağlantı noktasında bir bilgim bulunmamaktadır.”
“16 MİLYON LİRALIK TEKLİFLE İHALEYİ KAZANDIM”
Şüpheli Subaşı, 2019’da Serdal Taşkın genel müdür olduktan sonra kendisiyle dijital pano ihalesini konuştuğunda, şimdi hususla ilgili ihale açılmadığını, ihale açılana kadar “ecrimisil” bedeli ödemek kaidesiyle bu reklam mecralarını kullanabileceğini kendisine söylediğini belirtti.
Bu reklam alanlarını “ecrimisil” bedeli ödeyerek ihale oluncaya kadar 2019’da evvel oğlu ismine kurduğu, sonra da kendi ismine devraldığı “Panoffect” isimli firmayla kullandığını anlatan Subaşı, dijital panoyla alakalı ihale süreci geldiğinde de Taşkın’dan yardım istediğini, Taşkın’ın ihalede 15 milyon lira ve üzeri teklif vermesini söylemesi üzerine 16 milyon lira teklif vererek ihaleyi kazandığını anlattı.
“ONGUN YÜZÜNDEN DEVREDİNCE MAĞDUR OLDUM”
Subaşı sözünde, “Bu işi 1,5 yıl kadar yaptıktan ve 36 adet dijital ekran kurulumunu gerçekleştirdikten sonra Murat Ongun’un yönlendirmesiyle ‘Reklamist’ firmasına devrettim. Bu dönemden yaklaşık 10 gün sonra da satış pazarlama işinin İlbak’lara verildiğini öğrendim. Bu bahsetmiş olduğum ihalenin olağanda müddeti 10 yıldı. Murat Ongun’un zorlamasıyla 1,5 yıl sonra devrederek aslında mağdur oldum zira buraya çok büyük ölçülerde yatırım yapmıştım. Daha getirisini tam manasıyla sağlayamamışken 46 milyon lira karşılığında devretmek durumunda kaldım. Belediyeye borcum olan 46 milyon lira mahsup edilmek suretiyle evre gerçekleşti.” dedi.
İBB’DE SİSTEM KURULDUĞU İDDİASI
Bu süreçte Murat Ongun’la birkaç defa tartıştıklarını kaydeden Subaşı, “Akabinde belediye ve iştirakleriyle alakalı hiçbir yerden reklam müsaadesi alamaz hale geldim. Hatta mevcut Mecidiyeköy’de bulunan büyük cam cepheli binamızın reklam müsaadesini iptal ettiler ve birtakım parapetlerimi de indirdiler. Böylelikle Murat Ongun, ‘sistem’e nizamlı gelir sağlayan bir mekanizmayı kurmuş oldu.” tabirlerini kullandı.
“ERTAN YILDIZ 5 MİLYON TL RÜŞVET İSTEDİ”
Şüpheli Subaşı, metro istasyonlarında bulunan reklam alanlarıyla ilgili 14 Şubat 2020’de ihale yapıldığını, Keleş ve Taşkın sayesinde ihaleyi kazandığını, Taşkın’ın yönlendirmesiyle 15 milyon lira teklif verdiğini aktararak, “Metro çıkış kapamalarıyla ilgili işi metrolardan sorumlu olan danışman Ertan Yıldız ile konuşarak, aslında istasyon reklam alanları işini yönetiyor olmamız nedeniyle metro masraflarının çok yükselmiş olmasından ötürü bu türlü bir işi yapmak istediğimizi söyledim. Ertan Yıldız da bu işi bana verebileceğini ama açıktan 5 milyon lira parayı kendisine nakit vermem gerektiğini, ayrıyeten yapılacak işin bir kısmını da kendi şirketi olan ‘Anatolia Sign’ ile birlikte yapmam gerektiğini söyledi.” diye konuştu.
Elden 5 milyon lirayı bir otoparkta Yıldız’a verdiğini belirten Subaşı, “Aynı vakitte da ‘Anatolia Sign’ isimli şirketin hesabına da yapılacak imalatlara mahsuben piyasa rayiçlerinin biraz üzerinde olmasına karşın 40 milyon lira civarı para gönderdim.” bilgisini paylaştı.
“BU OLUŞUMUN MAKSADI İMAMOĞLU’NA SEÇİM KAZANDIRMAKTIR”
Subaşı, 16 Mayıs’ta verdiği sözünü şu sözlerle tamamladı:
“Ekrem İmamoğlu’nun danışmanları ile bu yöntemsiz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları ‘sistem’ diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun gayesi, İmamoğlu’na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır.
Benim bu türlü bir oluşumla hiçbir alakam bulunmamaktadır. Benim saikim büsbütün kendi ticari faaliyetlerimle ilgilidir. Hatta bahsetmiş olduğum İmamoğlu, Keleş ve öteki şahıslar beni kullanmışlardır. Sözümün tamamında bahsetmiş olduğum nakit para alıp vermeler dahil tüm süreçler Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilindedir.”
“HER ŞEY İMAMOĞLU’NUN BİLGİSİ DAHİLİNDE YAPILIYORDU”
Savcılığa 28 Mayıs’ta ikinci defa tabir veren Subaşı, bir evvelki tabirinde belirttiği reklam alanlarının “Reklamist” firmasına zamanı konusunda Eylül 2021’de Fatih Keleş’in ofisinde Tuncay Yılmaz’la birlikte toplandıklarını anlattı.
Eyüp Subaşı, “Fatih Keleş bana, ‘Bundan sonra dijital reklam alanlarıyla ilgili çalışmayı Murat Ongun yönetecek, hasebiyle bu mecralarla ilgili almış olduğun işe Murat Ongun ortak olmak istiyor. Ya onu da ortak edeceksin ya da ona devret.’ dedi.” tabirini kullandı. Subaşı, Tuncay Yılmaz’a bu mevzu hakkında Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi olup olmadığını sorduğunda, “onun bilgisi dahilinde toplantı yapıldığı” cevabını aldığını aktardı.
“REKLAM İŞİNİ DEVRETMEK İÇİN 100 MİLYON LİRA ÖDE”
Ekim 2021’de “Reklamist” şirketinin ofisinde, Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz, Murat Ongun ve Uğurhan A. ile toplandıklarını, reklam alanlarının iştirak yahut zamanı konusunda konuştuklarını belirten Subaşı, bu toplantıda Ongun ve Yılmaz’ın kendisine, “Eğer bu reklam işini devretmek istemiyorsan peşin olarak elden 100 milyon lira ödemen gerekir.” dediklerini, kendisi 100 milyon lirayı bir yıl sonra yahut 15 ay taksitle ödeyebileceğini söylediğinde de kabul etmediklerini kaydetti.
‘SAT KURTUL’ DİYE TEHDİT EDİLDİ
Subaşı, sözüne şöyle devam etti:
“Ben de iştirak yapamayacağımızı, metrodaki reklam alanlarını kendilerine devredebileceğimi, dijital reklam alanlarının bende kalabileceğini söyledim. Bunu da kabul etmediler. Bana İBB’deki borçlarıma mahsuben yalnızca dijital reklam alanlarını devralmak istediklerini söylediler. Onların teklifini kabul etmeyerek toplantıdan ayrıldım. Bu toplantıdan yaklaşık bir hafta 10 gün sonra reklam alanlarının indirilmesi dahil birçok baskı yaparak işlerimde zorluk çıkardılar. Bu suretle ben de tekrar masaya oturmayı teklif ettim ve ofisimde Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz ve Uğurhan A. ile toplandık. Bu toplantıda, anlaşamıyoruz diye elimdeki metrolarda bulunan reklam alanlarının kira bedellerinin indirilmesi, yatırım müddetinin 2024’ten 2028’e uzatılması ve birkaç reklam alanıma özel müsaade taleplerinde bulundum. Bunlardan yalnızca yatırım mühletinin 2028’e uzatılması talebim kabul edildi, başkaları oyalamak suretiyle yapılmadı.”
Şüpheli Subaşı, kira bedellerinin ve maliyetlerinin artması sonucunda 2024’ün sonunda Ongun’un kendisine, metrolarda bulunan reklam alanlarıyla ilgili, “Zorlanıyorsan buraları devret yahut sat kurtul.” dediğini aktararak, “Beni İlbak’larla görüşmeye yönlendirdi. Bunun üzerine Murat İlbak’ın yatırımlardan sorumlu çalışanı Lider D. ile yapmış olduğum görüşmede 750 milyon lira talep ettim. Onlar da bu teklifimi kabul etmediler. Bahsetmiş olduğum dijital mecralarda bulunan reklam alanlarını ‘Reklamist’ firmasına devretme sürecinden sonra Murat İlbak’ın Ongun’la irtibatı ağırlaştı. Esasen İlbak, bu reklam işini yıllık 65 milyon lira bedelle ‘Reklamist’ firmasından aldı.” diye konuştu.
